Boyun Ağrısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Boyun Ağrısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Haziran 2018 Salı

Boyunda Düzleşme, Belde Düzleşme
İnsanoğlunun vücudu da aslında dört ayak üzerinde duracak şekilde evrimleşmiştir. Ancak çağdaş yaşamın gerektirdiği ayakta durmak, oturmak gibi aslında vücudumuzun yapısına uygun olmayan pozisyonlara uyum sağlamak amacı ile bizim omurgamızda bir takım eğrilikler oluşmuştur. Yandan baktığımızda boynumuzda ve belimizde açıklığı arkaya bakan, sırtımızda ise açıklığı öne bakan C şeklinde birer kavis vardır. İşte çeşitli omurga hastalıklarına bağlı olarak bu kavislerin düzleşmesi ve hatta tersine dönmesi bile söz konusu olabiliyor.
Söz konusu düzleşmeler doğaldır ki vücudumuzun duruşunu ve dinamik yapısını bozacak, ağrıya yol açacak ve daha da kötüsü kendilerine yol açan omurga sorununu giderek daha ağır hale getireceklerdir; yani bir an önce düzeltilmeleri için tedavi olmak gerekmektedir.

20 Haziran 2018 Çarşamba

Belden, Boyundan Ses Gelmesi

Parmaklarınızı kütlettiğinizde çıkan kırtlama tarzındaki sesin; kol veya bacaklarınızdaki veya boynunuzdaki, belinizdeki eklemlerden çıkan seslerden aslında bir farkı yok. Bu seslerin eklem içindeki sıvıda bulunan hava habbeciklerinin sıkışıp, daha küçük kabarcıklara bölünmesine; tabiri caizse patlamasına bağlı olduğu düşünülüyor. Yani kireçlenme ile filan bir ilgisi yok, herhangi bir hastalığın belirtisi de değiller. Endişe etmeyin..

11 Aralık 2017 Pazartesi

Ayırıcı Tanı nedir?

Kalçada ağrı, baldırda ağrı, dizde ağrı, ayak tabanında ağrı, omuz ağrısı, kol ağrısı, ellerde uyuşma, baş ağrısı, bel ağrısı, ağız çevresinde uyuşma, boyun tutulması, sırt ağrısı, kola inen ağrı, kalçanın yan tarafında yanma... Tüm bunlar ve benzeri şikayetler, kimi zaman şikayetin olduğu bölgedeki bir takım hastalıklara; kimi zaman da şikayetin olduğu bölgenin çok uzağındaki bir takım hastalıklara bağlı olabiliyor.

Tıp fakültesi öğrencilerinin yılları işte bu şikayetlerin hangi hastalığa bağlı olduğunu ayırt etmeyi öğrenmekle yani “ayırıcı tanı” denen sanatı öğrenmekle geçiyor. Yoksa şikayetin olduğu yere masaj yapalım, sihirli yağ sürelim, renkli taşlar koyalım; o kadar da kolay değil bu işler. Yani eğitim şart...

4 Aralık 2017 Pazartesi

Egzersizlere Başlamadan Önce...

Herhangi bir sağlık sorunu, özellikle de önemli bir omurga sorunu olan kişilerin yapacağı egzersizler kendileri için özel olarak planlanmalıdır. Aslında günümüzde herkesin egzersizi kişiye özel planlanabilir. Çünkü ülkemizde fizyoterapi okullarının, beden eğitimi ve spor bölümlerinin sayısının giderek artması sonucunda, buralardan mezun olmuş iyi eğitimli spor koçlarına  artık herkes ulaşabilmekte...
Kişiye uygun egzersizler planlanırken; önce egzersizlerle kötüleşebilecek kalp hastalığı, akciğer problemi ve benzeri bir takım hastalıklar var mı öğrenilmelidir. Daha sonra da düztabanlık, omurga eğriliği, arka bacak kaslarında esneklik kaybı, karın kaslarının gücünde azlık gibi dezavantajlar varsa bunlar giderilmelidir. 

28 Kasım 2017 Salı

Rahat Oturmak, Rahat Yatmak ama Nasıl?

Ergonomi ile kastedilen, iş insan uyumu konusudur. Buradaki çağdaş kural, işe göre insan seçmek veya insanı işe uydurmaya çalışmak değil; işi çalışana uygun hale getirmektir. Artık ülkemizde de bulunan ve “iş güvenliği uzmanı” ya da “iş sağlığı hekimi” diye adlandırılan uzmanların görevi işte budur. Yani işyerinde, işin çalışanın sağlığına ve yaşam kalitesine uygun hale getirilmesini sağlamak ve  bunu sürekli kontrol etmek...
Tabii ki işte geçirilen zamandan daha çoğunu evde geçirdiğimiz için bu kuralları evde de göz önüne almak gerekir. Yani ergonomik bir çalışma masası, mutfak tezgahı, televizyon koltuğu veya yatak ile kastedilen; yine kişinin o anda yapmakta olduğu harekete en uygun olan tasarım anlamına gelir. Tabii ki ulaşım araçlarından, sürekli kullanılan el aletlerine; çantalardan, cep telefonlarına kadar günlük yaşam sırasında kullandığımız diğer her şeyin de  ergonomik olması gerektiğini unutmamak gerek.

20 Kasım 2017 Pazartesi

İstirahat ama Nasıl?

Uzun yıllar boyunca tepe tepe kullanıp yıprattığımız vücudumuzun da aynı ruhumuz gibi tatile ihtiyacı var. Bazen frene basmak, biraz dinlenmeye çekilmek gerekebilir. Bel ve boyun ağrılarının önemli bir kısmı dinlenerek, kendiliğinden kısa sürede geçer. Yani birkaç gün yatmak veya yine birkaç gün için bele takılan örme bir korse veya yumuşak bir boyunluk bile bu ağrıların tedavisi için yeterli.

Tabii yatmak derken sağlıklı bir yatakta yatmayı kastediyoruz, tahta üzerine veya yere serilmiş bir battaniyenin üstünde değil; aileden kalmış bir yün yatakta da değil, çok eskimemiş bir hazır yatak üzerinde. Kanepede veya koltukta yatmak hiç değil; dizlerin altına bir yastık yerleştirilmiş durumda iken sırt üstü veya bacakların arasına bir yastık yerleştirilmiş durumda iken yan yatarak dinlenmek.

16 Kasım 2017 Perşembe

Ağrı Kesici Kullanmak ne Kadar Doğru?

Ağrı bizi uyarmasa birçok hastalık çok daha kötü hale gelebilir. Ağrı genellikle hafif ve kısa tekrarlarla ilgimizi çekmeye çalışır ama biz idare ederiz, yani bu uyarıyı dikkate almayız. Vücudumuz tabii ki bu arada boş durmaz, alarmın sesini giderek yükseltir; yani ağrıyı artırır. Ağrı elbette herkes için dayanması zor bir durum. Modern tıbbın sağladığı en büyük yararlardan biri herhalde ağrıyı kesmek konusunda gösterdiği başarı...
Ancak ağrı kesmenin, bir alarmı kapatmakla eşdeğer olduğunu hiç unutmamak gerekir. Ağrı kesiciler ağrınızı dindirdiğinde, ağrıya yol açan hastalığın da geçtiğini sanmayın. Yani alarmı susturmak tehlikeyi ortadan kaldırmaz.

Ağrının nedenine yönelik tedavi yapılamıyorsa, tabii ki sadece ağrıyı dindirmeye yönelik olarak da tedavi yapılabilir. Kimi zaman başka hiç bir çaremiz kalmamışsa, ağrıyı beyinden kesebiliyoruz; yani ağrı devam ediyor ama tabiri caizse biz ağrıyı algılamıyoruz, yani bir bakıma aldırmıyoruz.